HPV yani Human Papilloma Virüsü, dünyada en sık görülen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biridir ve çoğu zaman belirti vermeden ilerler. Hastalık oluşturursa; genital siğillere ve kanserlere yol açabilir.
İçindekiler
HPV İle Bağlantılı Kanserler
- Rahim ağzı (serviks) kanseri
- Vulva (dış genital bölge) kanseri
- Vajina kanseri
- Anüs kanseri
- Penis kanseri
- Ağız ve gırtlak kanseri
Bu nedenle HPV’nin erken dönemde tespit edilmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi büyük önem taşır. Günümüzde hem tanı yöntemleri hem de tedavi seçenekleri gelişmiş olup, düzenli kontroller sayesinde hastalık kontrol altına alınabilmektedir.
HPV Tanısı Nasıl Konulur?
HPV yani Human Papilloma Virüsü, cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyonlardan biridir. Genellikle belirti göstermediği için birçok kişi virüs taşıdığını bilmeden hayatına devam eder. HPV tanısı genellikle rutin jinekolojik muayenelerde, özellikle de rahim ağzı kanseri taraması amacıyla yapılan smear testi sırasında fark edilir. Hekim, rahim ağzından aldığı hücre örneğini laboratuvarda inceler ve HPV’nin varlığını gösteren hücresel değişiklikleri tespit edebilir. Ayrıca siğil veya ciltte gözle görülür değişiklik varsa, hekim fizik muayene sırasında da HPV tanısını yüksek oranda koyabilir.
HPV hakkında güncel bilgiler ile ilgili detaylı bilgi almak için tıklayın.
HPV Testi Nasıl Yapılır?
HPV testi, smear testine benzer şekilde rahim ağzından sürüntü alınarak yapılır. Alınan bu örnek, laboratuvarda incelenerek HPV’nin DNA’sı aranır. Bu test özellikle 30 yaş üstü kadınlarda rutin tarama kapsamında önerilir çünkü bu yaş grubunda enfeksiyonun kalıcı olma ihtimali daha yüksektir. 30 yaş öncesinde ise HPV pozitiflik oranı %30 olup, çoğunlukla kendiliğinden geçtiği için, bireyin ek bir şikayeti yoksa test önerilmez. 30 yaş öncesinde yapılan HPV testleri gereksiz tıbbi müdehaleleri beraberinde getirebilir.
30 yaş sonrasında ise 5 yıl aralıklarla HPV testi yapılması önerilmektedir. Test ağrısızdır, 30-40 saniye sürer ve herhangi bir anesteziye gerek yoktur. Test sonucunda virüsün yüksek riskli türleri tespit edilirse, ek olarak kolposkopi ve biyopsi gibi daha detaylı inceleme yöntemlerine başvurulabilir. Böylece rahim ağzı kanseri riski erken dönemde saptanarak önleyici tedbirler alınabilir.
Unutulmaması gereken pap smear ve HPV bir tarama testti olup, gerekli durumlarda tanıya gitmek için şüpheli alandan biyopsi alınmalıdır.
HPV’nin Tedavisi Var mı?
HPV’nin kendisine yönelik kesin bir antiviral tedavisi bulunmamaktadır. Ancak iyi haber şu ki, bağışıklık sistemi genellikle virüsü 1-2 yıl içinde virüsü kendiliğinden temizler. Tedavide genellikle HPV’nin yol açtığı sorunlara odaklanılır. Örneğin, genital siğiller varsa Laser ile yakma, dondurma (kriyoterapi), yakma (elektrokoter) veya ilaçlarla tedavi edilir. Eğer virüs hücresel değişikliklere yol açmışsa, bu lezyonlar cerrahi yöntemlerle çıkarılır. Dolayısıyla HPV tedavisi aslında virüsün oluşturduğu etkileri ortadan kaldırmayı hedefler ve düzenli takip çok önemlidir.
HPV Tedavisi Çeşitleri Nelerdir?
HPV tedavisinde, virüsün vücutta yarattığı etkiye göre farklı yöntemler seçilir. Çoğunlukla HPV nin oluşturduğu iki farklı hastalık vardır.
Genital siğiller mevcut ise, lazer teknolojisi ile ağrısız ve iz kalmadan poliklinik şartlarında siğiller tedavi edilebilir. Yöntemlerden diğeri kriyoterapidir. Bu yöntemde siğiller sıvı azotla dondurularak yok edilir.
Eğer rahim ağzında ileri derecede hücresel değişiklikler varsa, LEEP (Loop Elektrokoter Eksizyon Prosedürü) veya konizasyon gibi cerrahi işlemler uygulanabilir. İşlem sırasında rahim ağzından, bir elmanın kabuğunu soyar gibi ince bir katman çıkarılır. Bu işlemler sayesinde anormal dokular temizlenir ve rahim ağzı sağlıklı hücrelerin gelişimine olanak tanır. Çıkarılacak dokunun büyüklüğüne operasyon sırasında yapılan mikroskopik incele ile karar verilir. Ayrıca bazı durumlarda topikal kremler ya da bağışıklık sistemini güçlendirici ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Tedavi planı her hastaya özel olarak belirlenir. Çünkü HPV’nin tipi, yaygınlığı ve hastanın bağışıklık durumu, yaşı, gebelik beklentisi tedavi seçiminde önemlidir.
HPV Tedavi Süreci ve Sonrası
HPV tedavi süreci, hastanın genel sağlık durumuna ve enfeksiyonun yayılımına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi sırasında düzenli hekim kontrolleri çok önemlidir çünkü yeni lezyonlar ortaya çıkabilir veya var olanlar tekrarlayabilir. Tedavi sonrasında da belli aralıklarla smear testi ve HPV testi yapılması gerekir. Bu takip süreci, rahim ağzı kanseri riskini en aza indirir. Ayrıca hastanın bağışıklık sistemini güçlü tutması, sigara kullanmaması, dengeli beslenmesi ve düzenli egzersiz yapması tedavinin başarısını artırır. Cinsel partnerin de muayene olması ve gerekirse tedavi edilmesi bulaş riskini azaltır. HPV aşısı da tekrarlayan enfeksiyonların önlenmesi açısından koruyucu bir seçenektir.
HPV’NİN DOĞAL YOLLARLA GEÇİRİLMESİ KALICI BAĞIŞIKLIK SAĞLAMAZ. KALICI BAĞIŞIKLIK İÇİN AŞI ŞARTTIR.
