Adolesanlarda Jinekolojik Sorunlar

Adolesan çocukluktan ergenlik dönemine geçiş sürecidir.Dünya sağlık örgütü adolesan döneminin 10 yaştan başlayıp 20 yaşına kadar devam ettiğini ifade etmiştir. Bu süreç bittiğinde vücut şekli, kadına has yağ dağılımı, meme gelişimi, üreme organları, genital ve koltuk altı kıllanması tamamlanmış olur.Bu dönem bireyin yaşamındaki en hassas en kırılgan dönem olup, bedenindeki değişiklikleri ve sorunları çözmeye yönelik yaklaşımları gerektirir.

Pubertanın başlaması; meme gelişimi, koltuk altı ve genital bölgede kıllanma artışı ile başlar. Çocuk her zaman doğruları iyi ve ayrıntılı bir dille anlatılmasını ister. Onun sorularına yanıt vermemek durumunda çocuğunuzun yanlış kaynaklardan öğreneceği cevapları olacaktır.

Obstetrik ve jinekoloji derneği adolesan dönemde çocuklara anatomik yapı, üreme sağlığı, doğum kontrol yöntemleri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilendirme yapılmasını ve mutlaka hekim kontrolünden geçirilmesini önermektedir. Kontrol sıklığı genellikle puberta döneminin başlangıcında, adelosan dönemin ortasında ve sonunda olmalıdır. Bu kontroller çocuğun jinekolojik sorunlarında çözüm getirir.

Puberta Döneminde Yaşanılan Gelişim Bozuklukları

Adolesanların en sık yaşadığı sorun adet sancıları , adet düzensizlikleri, vajinal akıntılar, yumurtalık kistleri ve önemli bir sorun olan cinsel travmalardır.

Adet düzeni: bu dönemde çocukların %60-80 inde düzensiz siklüsler olabilir. Genellikle 2-4 yıl devam eder. Birinci yıl genellikle 20-50 gün aralıklarla adet görebilen kız çocukları, 3. Yılın sonunda düzenli adet görmeye başlarlar. Yaklaşık 5 yıl sonra ise düzenli olan adetler döngüsüne yumurtlamada eşlik eder. Ancak adet döngüsünde normalden farklı vajinal kanama, yoğun kanama, uzun süre adet görememe, karın şişliği, karın ağrısı, halsizlik, kilo kaybı gibi şikayetle rhormonal bir bozukluk, yumurtalıkta bir hastalık, nadir olsada istismara bağlı gebelik olabilir.

Çocuğunun 21 günden daha sık aralıklarla, 7 günden uzun ve yoğun miktarda kanaması oluyorsa veya 45 günden uzun aralıklarla adet görüyorsa mutlaka adelosan jinekolog kontrolünden geçmelidir.

Adet görememe: 16 yaşına gelmiş meme gelişimi, genital ve koltuk altı kıllanması gerçekleşmiş çocuğunuzda adet göremiyorsa yada 14 yaşına gelmesine rağmen hiçbir gelişim (meme gelişimi, kıllanma) göstermemiş ise altta yatan önemli bir sorun olabilir. Hormonal nedenler yanında anatomik sorunlarda bu duruma yol açabilir.

Adet sancısı: Adet başladıktan 2-3 yıl sonra daha sık rastlanır. Çünkü adet sancısı yumurtlamanın olduğu adet döngülerinde olur. Genellikle alt karın bölgesinde, bulantı kusmanın da eşlik ettiği ve kişiye oldukça huzursuz eden bazen acil olarak hastaneye başvurmasına neden olan bir ağrıdır. Bu ağrıyı yaşayan kız çocukları genellikle adet döneminde okula gitmek istemez ve okul başarılarını negatif yönde etkilemiş olur. Öncelikle ağrının nedeni araştırılmalı, karın içi patoloji olmadığından emin olunmalı ardından sıcak uygulama, ağrı kesici preparatlar ile ağrı kontrol altına alınmaya çalışılır. Sık tekrarlayan, bireyin yaşam kalitesini azaltan durumlarda ise etkili ilaç tedavilerine geçmede fayda var.

Vajinal infeksiyon: Normalde her kadında fizyolojik bir akıntı mevcuttur. Fizyolojik akıntı ile enfeksiyon nedeni ile olan akıntı arasında belirgin fark vardır.Bu akıntı beyaz, berrak, şeffaf bir akıntı olup kaşıntı ve kötü koku yapmaz. Ama yumurtlama döneminde akıntı yoğunlaşabilir ki bu durumda normaldır. Normal olmayan vajinal akıntıda kızarıklık, kötü koku, kaşıntı, idrar yaparken yanma, sızlama gibi şikayetler olabilir. Çoğunlukla enfeksiyonlara bağlı olan bu durum, bazen yabancı cisim, bazen bozuk hijenik şartlara bağlı olabilir. Ayrıca kullanılan deodarantlar, çamaşır deterjanları, hijyenik pedler, vajinal duş, diyabetde bu enfeksiyonlara yatkınlık oluşturur. Vajinal enfeksiyonlar bazen mantar bazen parazit bazende bakteriler nedeniyle olabilir.

Kandidiazis (vajinal mantar): Sık rastlanan mantar enfeksiyonunun önemli bir özelliği de tekrarlamasıdır. Doğum kontrol ilaçları, sentetik çamaşır, dar pantolon, günlük ped, antibiyotik kullanımı, kilo , diyabet, kötü hijyen riski artırır. Kaşıntı, kızarıklık, yanma, süt kesiği şeklinde akıntı ve idrarla ilgili sorunlar oluşturabilir. Tedavisi kolay olup, kronik mantar enfeksiyonların da daha uzun bir tedavi yapılır.

Trichomonas enfeksiyonu: Cinsel yolla bulaşan hastalık olup sık olarak rastlanmaktadır. Parazit ile karşılaştıktan yaklaşık 4-10 gün sonra bol , sarı-yeşil kötü kokulu akıntı mevcuttur. Enfeksiyon tespiti ve sonrasında uygun vajinal veya ağızdan ilaç tedavisi verilir. Partner varsa onunda tedavisi önerilir.

Yumurtalık Kistleri/Tümörleri:

Adolesanlar da çok sık görülmemekle beraber, var olan yumurtalık kistlerinin çoğu bu yaş grubunda iyi huyludur. Klinik olarak hastada ağrı, vajinal kanama, adet düzensizliği, karın şişliği, idrar kesesine baskıya bağlı sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma gibi şikayetler olabilir. Çoğunlukla iyi huylu olan bu kitlelerin takibinde mutlaka dikkatli bir fizik muayene, ultrasanografi, gerekirse ileri görüntüleme yöntemleri, ve labarotuvar tahlilleri istenir. Az oranda gözüken kötü huylu yumurtalık tümörlerini tespit etmek çok önemlidir. Yani karın ağrısı, düzensiz adet gören, karın şişliği olan adolesanlar mutlaka kadın doğum hekimleri tarafından değerlendirilmelidir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

infertilite-kisirlik
İnfertilite (Kısırlık)

Korunmasız düzenli ilişkiye giren ve 1 yılı dolduran çiftlerde gebelik oluşmaması infertilite (kısırlık) olarak tanımlanır. Ç…

pelvik-taban-fizyoterapisi
Pelvik Taban Fizyoterapisi

Pelvis boşluğuna destek sağlayan yapıların tümü pelvik taban olarak adlandırılmaktadır. Pelvik kaslar ve bağlar, kemiklerden …

endometriozis
Endometriozis

Kronik bir hastalık olan endometriozis kadınlarda yaşam kalitesini azaltan, gebeliğe engel olabilen ve çoğunluklu geç tanı ko…

Gözat

Ne Aramıştınız?