Ozon Nedir?

• Yaşlanmayı geciktirir,
• Bedenin enerjisini arttırır,
• Kronik yorgunlukta bedeni rahatlatır,
• Kas ve eklem ağrılarını giderir,
• Fibromiyalji tedavisinde yardımcıdır,
• Bağışıklık sistemini güçlendirir, savunma sistemini kuvvetlendirir,
• Ruhsal ve fiziksel iyilik sağlar,
• Havada, suda, gıdalarda bulunan ve oldukça toksik olan ağır metalleri vücuttan uzaklaştırır,
• Bakteri, virüs ve parazit enfeksiyonlara karşı direnci arttırır, bedenimizi korur,
• Dokuya kan akışını hızlandırır ve yara iyileşmesi de hızlanmış olur,
• Dolaşım bozukluğuna bağlı ayak yaralarında,
• Diyabetik ayak tedavisinde,
• Alerjik hastalıkları tedavisinde,
• Kişinin metabolizmasını hızlandırır, kilo vermesine yardımcı olur,
• İnsülin direncini azaltır, açlık hissini baskılar,
• Kanser tedavisine destek amaçlı kullanılır,
• Nörolojik hastalıkların tedavisini destekler,
• Lupus, sedef gibi hastalıkların tedavisinde yardımcıdır,
• Hücreye giden oksijeni arttırır,
• Kan dolaşımını arttırır,
• Zararlı ve toksik maddelerin vücut tarafından atılmasını sağlar,
• Hormon dengesinde düzelmeler sağlar,
• Hücrelerimiz, organlarımız ve sistemimizn çalışmasında yardımcıdır.

Ozon terapi, düşük riskli bir uygulamadır. Genellikle standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı, destekleyici ve yeniden yapılandırıcı bir metottur.

Ozon, atmosferin stratosfer tabakasında bulunur. Güneşin yaydığı yüksek enerji yüklü ultraviyole ışınlara karşı koruyucu bir filtre mekanizması sunmakta ve biyosferdeki biyolojik dengeyi korumaya yardımcı olup dünyamızı korumaktadır. Dünyamızı, Güneş'in yaydığı ultraviyole ışınlarına karşı korur. 

Dünyamızın kirlenmesi ve bu durumun hızlıca artması, insanoğlunu birtakım arayışlara sürüklemiştir. Ozon gazının varlığı 18. Yüzyılın ikinci yarısında keşfedilmiştir. Ve Ozon gazı özellikleri incelenmiştir. Her türlü mikroorganizmayı çok hızlı bir şekilde yok eden bir madde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle 19. Yüzyıldan itibaren özellikle suların, havuzların dezenfeksiyonu için Avrupa da kullanılmaya başlanmıştır. Ancak ozonu elde etmek kolay olmadığından, tıbbi uygulamalar ortalalama 20. Yüzyılın başında başlamıştır. Özellikle 1960’lı yıllardan sonra sularının kimyasal maddelerle  kirlenmesi büyük bir sorun oluşturmuştur. Ozonun güçlü ve canlılar için zararsız bir temizleyici, aynı zamanda dezenfekte edici etkisi nedeniyle ozon suların temizlenmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Ozonun bakteri, virüs, mantar ve parazitleri öldürücü etkisi oldukça yüksektir. Bu etkisi nedeniyle ozon ilk olarak ameliyathanelerin ve suların dezenfekte edilmesinde kullanıldı.

Ozon gazının kendine has kokusunu doğada birçok kez hissedilebilirsiniz. Özellikle şiddetli bir fırtına sonrası, deniz kıyısında iseniz ozon gazı kokusunu hissedebilirsiniz. Ozon doğada kendi kendine oluşabilir ve bu genellikle atmosferin üst tabakalarında yüksek elektrik akımları (şimşekler) sayesindedir.

Ozon (O³), 3 atomlu bir moleküldür. Soluduğumuz oksijen gazı ise 2 atom oksijen içerir. Ozon gazı doğada kendiliğinden oluşabilir. Yüksek enerji içeren ozon gazı, atmosferin üst tabakasında yüksek elektrik akımı olan şimşekler sayesinde oluşabilir. Ancak ozon gazı karalı değildir, yani hızlıca yıklır. Ve oksijene dönüşür. Ozon gazında bulunan üç adet oksijen atomu, iki adet oksijen atomu içeren oksijen gazına dönüşür. Bu tepkime sırasında bir adet oksijen atomuda ortaya çıkar. Her 20 dakikada bir dönüşüm gerçekleşir.

Bu oksijen atomu, organik bileşiklerle tepkimeye girebilir. İşte ozon terapi etkisini bu oksijen atomu ile gerçekleştirir.

Tıpta değişik alanlarda kullanılan ozon gazı,  jeneratörlerde saf oksijenden üretilir.

İnsan sağlığında iyileştirmek amaçlı kullandığımız ozon terapisinde %100 oksijenden elde edilen ozon gazı kullanılır.

Ozon tedavisi FDA tarafından henüz onaylanmamasına rağmen, etkinliği birçok çalışmada ispat edilmiş bir yöntemdir. Ülkemizde, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylamış TAMAMLAYICI TIP yöntemleri arasında yer almaktadır. Ancak birçok hastalıkta tedavide etkinliği mevcut olan ozon terapi, bazı doktorlar tarafından ALTERNATİF TIP yöntemi olarak kabul edilmektedir. Ozon terapinin etkinliğini kanıtlayan birçok çalışma yapılmış ve bilimselliği ispat edilmiştir. . OZONTERAPİ ALTERNATİF BİR TIP YÖNTEMİ DEĞİLDİR.

Sağlık Bakanlığınca GETAT ( Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) uygulamaları içinde yer alması ile sağlık profesyonellerince yaygın bir şekilde uygulanır hale gelmiştir.

Özellikle 2000 li yılların ardından ülkemizde uygulanabilirliği artmıştır.

Ozon Tedavisi Nedir?

Ozon tedavisi almanız için hasta olmanızı beklemeyin. Hücrelerimizi, organlarımızı ve dolayısyla vücudumuzun sağlığını korumak için ozon kullanılmaktadır.Yani sağlıklı yaşlanmak, bedeninizi korumak için de ozon terapi kullanılabilir. Ayrıca; bakteri, virüs, mantar gibi ajanları yok etme etkisini kullanarak kronik bazı hastalıklardan korunmak içinde etkilidir.

Ozon terapisi; güçlü bir antioksidandır. Bedenimizdeki oksidatif stresin azaltılması ve kanseri tetikleyebilen serbest radikallerin en aza indirilmesinde yardımcı olur. Ozon tedavisi ile dokuların ve hücrelerin oksijeni en iyi şekilde kullanması hedeflenir. Ozon terapi, kanımızda bulunan kırmızı kan hücrelerinde akışkanlığı arttırmakta, bu hücrelerin oksijen taşıma kapasitelerini arttırır. Kanda oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri, dokulara daha fazla oksijen bırakmış olur. Dokuların oksijenlenmesi artar. Bu artışda en önemli etken; ozonun, dokulara oksijen taşıyan kan hücrelerinin, taşıdıkları oksijeni kolayca bırakma kabiliyetlerinde artışı sağlaması ile olur.. Ozon tedavisi hücrenin enerji üretiminde artışda da etkilidir.

Zor iyileşen yaralarda, dolaşım bozuklukları ve damar tıkanıklarının tedavisine yardımcıdır. Obezite, diyabet, hipertansiyon, romatizmal hastalıklar, fibromiyalji, migren gibi hastalıklar da antioksidan savunma sistemi zayıflamıştır. Ozon tedavisi bu sistemi güçlendirerek zararlı oksijen radikallerinin etkilerini bertaraf etmeye yardımcı olur.

Ozon Terapisi Kimler İçin Uygundur?

Vücudun direnç mekanizmasını güçlendirerek enfeksiyonlara karşı korunmak isteyen, sosyal yaşamın stresi nedeniyle kronik yorgunluk şikayetinden yakınan, uyku düzensizliği bulunan her bireye ozon terapisi yapılabilmektedir. Dolaşım sistemi rahatsızlıkları, romatizmal rahatsızlıklar, cilt hastalıkları, diyabet, yaşla birlikte gelen görme problemleri, dikkat ve konsantrasyon azalması, tansiyon, alerjik rahatsızlıklarda da ozon terapisi uygulanabilir. Ozon terapisi hastalıklarla mücadele etme ve bireylerin mevcut sağlık durumlarını koruma anlamında uygulanan destekleyici bir tedavidir.

Ozon Tedavisinin Uygulama Yöntemleri

Ozon terapi farklı yöntemler ile uygulanmaktadır. Yöntem kararında, ozonu uygulama nedenimiz ve hastanın genel durumuna göre belirlenir. Ozon terapi uygulama yöntemleri şu şekilde sıralanabilir.

• Major tedavi
• Minör tedavi
• Cilt altına ozon uygulaması
• Kas içine ozon uygulaması
• Eklem içine ozon uygulaması
• Vajinal uygulama
• Cilt uygulamaları

Ozon Tedavisi Amaca Göre İki Farklı Şekilde Uygulanır

Hastamızın şikayeti, hastalığı, beklentisi, yaşı, genel durumu ve özellikle damar yapısına göre ozon uygulama yöntemi değişir.

1. Sistemik ozon tedavisi:

Damar yolu uygun olan hastada uygun bir damar yolu açılarak tedaviye başlanabilir. Bağırsak problemi olan ve/veya damar yapısı ozon terapiye uygun olmayan hastalarda rektal ozon uygulama yapılabilir.

2. Lokal ozon tedavisi

Sistemik ozon tedavisi tüm vücudu etkilerken, lokal ozon tedavisi sadece hastalığın olduğu alanı etkiler.

Ozon Tedavisinde Sistemik Uygulama

1. Major terapi (Majör otohemoinfüzyon)

Ozon terapinin Altın Standart uygulamasıdır. Hastalığın lokalizasyonuna ve tipine göre diğer ozon terapi yöntemleride eklenebilir.Her seansta damar yolu açılıp 50-200 cc kan, özel tasarlanmış tek kullanımlık cam şişe içine alınır.

Kanın pıhtılaşmasını engellemek amaçlı kan sulandırıcı içeren cam şişelerde kan toplanır. Vücut dışına alınan kan, eşit hacimde ozon ile karıştırılır. Önemli bir ayrıntı, kan ve ozonun eşit hacimde olması gerekir. Tek seansta çoğunlukla 50-200 cc kan ile çalışılır.

Kan ve gaz karışımını özen gösterilmeli, dikkatli davranılmalı ve kan rengi parlak kırmızı oluncaya kadar karıştırılmalıdır. Damar yolu açılmasının ardından, hastamızdan yaklaşık 50-200 cc kan alınır. Uygulanan tedavi planına göre , alınan kan ozonlanır

100 cc kan ozon ile 1 dakika karıştırıldıktan sonra yaklaşık 10-15 dakikada , 200 cc kan ise ortalama 20 dakikada hastamıza transfüzyonu gerçekleştirilir.

Major ozon terapi de 10-70 gama arasında ozon kullanılır. Genellikle düşük doz ile başlayıp, ilerleyen seanslarda doz artışı yapılır ve tedavi edici doza ulaşılır. Major terapi olarak adlandırılan bu uygulamaya çoğunlukla minör terapide eklenir. Minör tedavide ise ; yaklaşık 3-5 cc kan hastamızdan alınır ve ozonlanarak kas içi enjeksiyonla hastamıza uygularız. Sistemik tedavi 2 şekilde uygulanır.

2. Minör terapi (Minör otohemoinfüzyon)

Yaklaşık 3-10 cc kan hastamızdan alınır ve eşit hacimli ozon ile karıştırılarak kas içi enjeksiyonla hastamıza uygularız. .

Genellikle haftada iki defa uygulama yapılır. Ortalama seans sayısı 6-12 dir. Minör terapide her doz bağışıklık sistemini uyarır.. Her durumda yani her dozda bağışıklık sitemi uyarılacaktır.

Kullanılma alanları; enfeksiyonlar, cilt hastalıkları, tedaviye dirençli yaralar, astım ve akciğer hastalıklarıdır.

Ozon Tedavisi Kaç Seans Sürer?

Ozon tedavisinin kaç seans uygulanacağı, hastalığa, uygulama yöntemine ve hastalığın şiddetine göre değişir. Klinik pratikte ozon tedavisi çoğunlukla 10 seans uygulanır.

Genellikle haftada 1-2 defa seans uygulanır. Ancak bazı hastalıklarda 2 günde bir ozon terapi seansı gerekebilir ve seans sayısı artırılabilir. Seans sayısı ve sıklığı hastanın verdiği yanıta göre de değişir.

Ozon Tedavisinde Lokal Uygulama

Eklem, tendon, cilt, veya vücut boşluklarına uygulanır.

Diyabetik hastalarda sık görülen uzuvlardaki kan akımı bozukluklarında, kronik enfeksiyonlarda , cilt hastalıklarında torbalama yöntemi kullanılabilir. Hasta uzuv dikkatlice torba içine yerleştirilerek ozonlanır.

Sık tekrarlayan vajinal enfeksiyonlarda, kadın infertilitesinde vajinal ozon uygulanabilir.

Bağırsak ile ilgili sorunlarda rektal ozon uygulama yapılır.

Eklem içi uygulama, cilt ve kas içi uygulamada yapılabilir.

Eklem içine uygulanan ozon gazı diz, dirsek, omuz eklemlerindeki kireçlenme ve sıvı azalmasına bağlı ağrıları azaltır.

Ozonlanmış yağ uygulama ise, su ve serumla ozon verilmesi de lokal ozon terapi yöntemleri arasında sayılabilir.

Rektal uygulama; ozon karışımın sonda veya serum seti yardımı ile yaklaşık 100-400 cc hacimle makattan uygulanmasıdır. Sistemik veya lokal olarak etki edebilir. Genellikle damar yolu açılamayan, damarları ince olan hastalarda sistemik tedavi amaçlı kullanılr.

Hasta rahatsızlık hissetmez, ozon gazı mide bağırsak yüzeyi tarafından emilir. Bu uygulama bağırsak hastalıklarında kullanılır, vücudun yeniden canlanmasını sağlar.  Ozon lokal olarak bağırsak iç yüzeyi tarafından emilerek bağırsak kaslarını güçlendirir. Böylece bağırsak motilite (hareket) bozukluklarında etkilidir. Ayrıca bağırsak çevresinda çok yoğun kan damarları mevcuttur. Ozon bu damarlar tarafından emilip sistemik etkiye yol açar. Bu kan portal dolaşım ile karaciğere taşınır. Karaciğer yağlanmasında ozon terapiden yararlanılır. 6-10 seans sonrası karaciğer enzimlerinde düşme olduğu görülür.

Lokal uygulamada; kulak içine, deri altına, vaginal bölgeye, eklem içine, deri altına ozon gazı verilmesidir. Uygulama hasarlı bölgeye yapılmakta iyileştirmeyi kolaylaştırmaktadır. Uygulamanın dozuna doktor tarafından karar verilir.

Ozon torbalama; Ozon kapalı bir sistem yardımı ile, özellikle diyabetik ayak, kronik mantar, ayak ülserlerinde kullanılır. Tedavi edilecek bölge plastik bir torba içine konularak, oluşturulan kapalı sisteme ozon gazı verilir...

Ozonlu su uygulamasında; İçi distile ya da içme suyuyla doldurulmuş cam kap ozonlanır. 5-10 dakika 50-80 gama dozunda ozonlanan suda ortalama 5-8 gama arasında ozon tutulur. Sindirim sistemi hastalıklarında, reflü ve gastrit tedavisinde kullanılır.

Vajinal Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Vajinal ozon tedavisi insüflatif ozon tedavisi grubuna girer. Vajinal ozon tedavisinde özel kateterler vajinaya yerleştirilir. Uygun dozda ozon vajinadan verilir. Vajinal ozon tedavisi poliklinik şartlarında kolayca yapılabilir, toplam 15-20 dakika sürer.

Ozon Tedavisi Etkili mi?

Ozon hem medikal hem kozmetik alanında kullanılmaktadır. Kozmetik alanında kullanılma nedeni, cilt ve saça kattığı pozitif etkilerden kaynaklanmaktadır. Medikal alanda kullanılma nedeni; hem hastalık önlemesi, hem de tedavi etmesinden kaynaklı Ozon tedavisi ilk seanstan sonra etkisini gösterir. Ancak iyileştirci etki için 6 seansı doldurmak gerekir. Gerekli olgularda kür sayısı arttırılabilir.

Ozon tearapiye eklenen vitaminler, detoks diyeti, hidroterapiler ile antioksidan etkinlik artmaktadır. Ozon terapiye ozon saunalarda eklenmiş ve etkinlik arttırılmaya çalışılmıştır. 7
Ozon hastalık oluşmasını engellemekte, koruyucu tıpta oldukça önemlidir. Ozon vücudun antioksidan sistemini uyararak, zararlı bileşikleri yok eder. Böylece doğal olarak vücudumuzda var olan bağışıklık sistemi ozon ile uyarılmış olur.18

Çağımızın hastalığı olan kronik yorgunluk sendromu, sağlıklı yaş alma, fibromiyalji, migren, diyabet, obezite, romatizmal hastalıkların tedavisinde ozon terapi kullanılabilir.

Ozonun canlı bedenine girmesiyle oluşturduğu etkiler:

Kırmızı kan hücreleri olarak bilinen eritrositlerde, 2-3 difosfogliserat enzimi artar. Bu enzim hücrelerin oksijen taşıma miktarını arttırır. Böylece hücrelerimize giden oksijen miktarı artar. Bu durum bireyin efor kapasitesini arttırır. Böylece tüm dokulara ve organlara ulaşan O2 miktarı artar. Efor kapasitesinde artış, dolaşımın düzelmesi, zihinsel aktivitelerde iyileşme, cildin beslemesinde artış derinin beslenmesi artar ve daha sağlıklı bir cilt yapısına katkı sağlar.

Ozon gazının beyaz kan hücrelerindeki etkisi ise, İnterlökinler artışın ayol açmaktır. Artan interlökin bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar

Minör terapi ile vücudumuzdaki makrofajları uyarmış oluruz. Kanda çok fazla bulunmayıp, dokuda bulunan makrofajlara etki eden bir uygulamadır. Alerjik hastalıklarda sık olarak kullanılmaktadır.

Ozon gazının etkileri arasında antioksidan sistemi uyarmasıda sayılabilir. Ozon vücutta vücutta, stres varmış gibi antioksidan moleküllerin üretimini artırır. Kan akımı artar, bağışıklık sistemi hücreleri uyarılır. Sonuç doku iyileşmesidir.

Kanser, romatizmal hastalıklar, kronik enfeksiyon vs. gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Yani özetle ozon vücut için faydalı olan antioksidan moleküllerin üretimini artırır.

Ozon Etki Mekanizması

Güçlü antioksidan etki: Ozon mikroorganizmaların öldürülmesinin yanında, vücuttaki toksinlerinde yok edilmesini sağlar.

Artan yaş ile beraber, serbest oksijen radikalleri artar. Bu duruma oksidatif stres denir. Tekrarlanan düşük dozda ozon uygulamaları sonucunda antioksidan sistem güçlendirilerek oksidatif strese karşı direnç gelişir.

Ayrıca reaktif oksijen türleri hücre içine girerek yangıyı azaltan sitokin düzeylerini ve büyüme faktörlerinin yapımını da artırırlar. Ozon tedavisi özellikle yangısal sürecin yoğun olarak yaşandığı ve immün sistemin ön planda yer aldığı hastalıklarda yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Hücre yenilenmesini hızlandırır.

Ozon kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini ve elastikiyetini ve kanın akışkanlığını artırarak oksijen azlığını giderir. Ayrıca damarlarda genişlemeye neden olarak ve damar tıkanıklıklarında yardımcı tedavi olarak uygulanmaktadır.

Yağ hücreleriyle direkt etkileşime girerek kolesterolde azalmaya ve bölgesel yağ yıkımına neden olur.

Kan şeker düzeyini düşürür.

Kireçlenmelerde kıkırdak kaybını azaltarak ve eklem içi sıvılarının ve kıkırdak yapımını uyararak eklem ağrılarında azalma ve hareket kabiliyetinde artma sağlar.

Ozon Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Bir seansı ortalama 30-45 dakika süren ozon tedavisinde 12-14 seans kür uygulandıktan sonra aylık takiplerin yapılması önerilir. Tedavinin en başında seanslar haftada 2 ile başlar ve ilerledikçe seans aralıkları açılarak ayda bire düşülür. Medikal tedavilerde de olduğu gibi vücuda alınan her şeyin bir yarılanma ömrü vardır. Bu sebeple uygulayıcı hekimin önerdiği takip aralıklarına uyulmalıdır.

Ozon Tedavisi Öncesi Hazırlık

Ozon terapisi öncesi uykunuzu almış, dinlenmiş ve hafif bir kahvaltı yaparak seansınıza gelmelisiniz. Seans öncesi bol su içilmeli ve egzersiz yapılmamalıdır. Seanslar döneminde beslenmenize dikkat etmeniz, toksik maddelerden, sigara ve alkolden uzak kalmnız tedavin etkinliğini arttırır. Özellikle sigara seans öncesi ve sonrası kullanılmamalıdr. Sigara tedavinizin etkinliğini belirgi azaltacaktır.

Ozon Terapi Öncesi ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çoğunlukla ozon terapi alan hastalarımızda kullandığı antioksidanların bırakılması önerilir. Ozonda bir antioksidan olması sebebiyle, diğer antioksidanların kullanılması ozonun etkinliğini ve başarısını negatif yönde etkiler.

Çıkarılacak sonuç; ozon tedavi sırasında vitamin ve antioksidanları kesmeliyiz. Ozon tedavisi sonrasında suplementlere devam edilebilir.

Ozon terapi sırasında kronik hastalıkları ile ilgili teadvilerini aksatmadan devam etmelilerdir. Tansiyon ve şeker ilaçları ozon seansından yaklaşık 2-3 saat önce alınmalıdır.

Ozon Terapi Açlık ve Tokluk Arasındaki Bağlantı

Ozon tedavisinin herhangi bir şekli uygulanmadan önce hastalar tansiyon ve şeker ilaçlarını en az 2 saat önceden almış olmalılar ve ozon tedavisi sırasında aç olmamalıdırlar.

Ozon tedavisi, düşük riskli ve genellikle standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı, destekleyici ve yeniden yapılandırıcı bir metottur.

Tedaviye aç karna gelmeyiniz. Hafif bişeyler yiyerek geliniz.

Ozonterapinin Kullanıldığı Hastalıklar

Ozon terapi birçok hastalıkda kullanılır. Vücut direnci azalan, enfeksiyonlardan korunmak isteyen, dikkat ve konsantrasyon sorunları, kronik stres nedeniyle yoğun baş ağrıları ve yorgunluk yaşayan bireylere ozon terapi uygulanabilir. Ayrıca bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonu veya baskılanmasına bağlı hastalıklarda, kanser, romatizmal hastalıklar, dolaşım sistemi bozuklukları, fibromiyalji, alerjik hastalıklar, migren de ozonterapi yararlıdır.  Ozonterapinin etkinliği ve güvenilirliği ile ilgili çalışmalar halen daha devam etmektedir.

Ozon Tedavisi ve Avantajları

Hücreye ulaşan oksijen miktarını arttırır. Dolayısıyla artan kan akımı ve kandaki oksijen ile bağışıklık sistemi güçlenir, kan dolaşımı hızlanır. Bağışıklığın güçlenmesinde, kronik hastalıklar ve enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yardımcıdır. Ayrıca birçok hastalıkta ana tedaviye yardımcı olarak da kulanılır. Ozon terapinin kozmetik alanında kullanıldığı da unutulmamalıdır. Cildin daha parlak, daha canlı görüldüğü, saçların daha sıklaştığı ve dökülmenin azaldığı klinik pratikte karşılaştığımız sonuçlardır.

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ÖZELİNDE İSE; DİRENÇLİ VAJİNAL ENFEKSİYONLARDA, GEÇMEYEN VAJİNİTLERDE, VAJİNAL KURULUKTA, KONDİLOM TEDAVİSİNDE DE YARDIMCI TEDAVİ OLARAK KULLANILMAKTADIR.

Ozon tedavisinin Yan Etkisi Var mı? Ozon Zararlı mıdır?

Ozon tedavisinde belirgin bir yan etkisi yoktur. Tedavi döneminde yaşanılan yan etkiler çoğunlukla uygulama hatalarına ve kişinin immün sisteminin antioksdan tedaviye verdiği yüksek yanıta bağlıdır. Çoğunlukla bağışıklık sisteminin verdiği yüksek yanıt nedeni, ozonun yüksek doz verilmesinede bağlı olabilir. Bedenimizin ozona verdiği yanıt her bireyde farklı olabilir. Uygun ve etkin dozu bulabilmek kademeli artış ile olur. Çıkarılacak sonuç ilk seanslarda düşük doz ile başlayıp, kademeli olarak doz arttırılmasıdıradiren geçici ve kısa süreli uygulama sonrası tansiyon düşüklüğü olabilmektedir.Uygun doz olmadığı durumlarda tedaviden fayda sağlanamaz. Ozon tedavisine başlandıktan 3-5 seans sonra kişide ‘iyileşme krizi’ olarak adlandırılan yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetler görülebilir. Tedaviye devam edildiğinde bu şikayetler yok olur.

Ozon, 3 oksijen atomu içerdiği için kararsız bir moleküldür. Bu nedenle ozonun etkileri bazen tahmin edilemez ve riskli olabilir. Bu nedenle ozon tedavisindeki ozon konsantrasyonu en fazla %5 olmalıdır. Daha fazla konsantrasyonda ozon tedavisi yan etkilere ve emboli gibi bazı risklere sebep olabilir.

Ozon toksik bir gazdır. Akciğerlere ve hava yoluna zararlı olabileceği için kesinlikle solunmamalıdır, inhalasyon yoluyla verilmemelidir.

FDA hastalıkların tedavisinde ozon kullanımına henüz onay vermemiştir. Güvenilirliği ve etkinliğinin kanıtlanması için randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.

Ozon Terapi Öncesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

1. Tedaviden 4 saat önce ve sonra kullanılan ilaçlar kesilmeli. Bu ilaçlar arasında doğum kontrol ilaçları ve antihipertansif kullanılmamalıdır.

2. Antioksidanlar ve vitamin, mineral destekleri tedaviden 4 gün önce ve 4 gün sonraya kadar kullanılmamalıdır.

3. Tedaviye aç veya hafif bir şeyler yiyerek gelmelisiniz. Eğer şu anda kemoterapi tedavisi görüyorsanız bu tedaviden sonra ozon tedavisi almak için en az 4 gün beklemenizi tavsiye ederiz .

Ozon Tedavisi Hangi Hastalıklarda Uygulanabilir?

Kan dolaşımını büyük oranda artıran ozon gazı başlangıçta büyük oranda dolaşımla ilgili sağlık problemlerinin tedavisi için tercih edilmiş olsa da günümüzde enfeksiyondan romatizmal hastalıklara, yaşlanma karşıtı bakımdan post covid hastalık tablosuna kadar pek çok rahatsızlığın tedavisinde fayda sağlayan yöntemlerden biridir.

Vajinal Ozon Tedavisi Ne İşe Yarar Nasıl Uygulanır?

Vajinal ozon tedavisi, insüflatif ozon uygulama şeklidir. Vajinal ozon uygulama sırasında özel kateterler sayesinde uygulama yapılır. Katater vajinaya yerleştirilir. Uygun dozda, uygın ozon vajinadan verilir. Vajinal ozon tedavisi poliklinik şartlarında kolayca yapılabilir, toplam 15-20 dakika sürer.

Kadın Hastalıklarında Ozon Tedavisi Ve Uygulama Alanları:

Ozon vücudun yenilenmesi, iltihabın giderilmesi, bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde etkin bir yöntemdir. Özellikle sık tekrarlayan vajınal enfeksiyonlarda, hatta infertilite yani kısırlık tedavisinde de dahi kullanılmaya başlanmıştır. Ozonun kadın hastalıklarındaki etkisini inceleyen birçok çalışma yapılmıştır.

• Vajinal enfeksiyonlar
• İnfertilite yani kısırlık
• Kronik vajinit
• Kadın genital bölge enfeksiyonları
• Rahim ve yumurtalık iltihabı
• Viral enfeksiyonlar (HPV, HSV vs) 
• Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu
• Ameliyat sonrası yara iyileşmesinin kolaylaşması amacıyla kullanılabilir.

Ozon Tedavisi Kısırlık(İnfertilite) tedavisi

Ozon tedavisi özellikle kısırlık tedavisinde denenmiş ve destekleyici tedavide önerilmektedir.

• yumurta rezervinin azaldığı yumurta kaynaklı infertilite,
• rahim içi yapışıklıklara ve rahşm enfeksiyonlarına bağlı kısırlık,
• tüplerin tıkalı olduğu durumlarda,
• açıklanamayan infertilite de kullanılmış.

Etki mekanizmasında en önemli faktör doku kan akımının artmasıdır.

Ozon Terapinin Orgazma Etkisi?

Cinsel hazda en önemli etken, genital organlara kan akımının artmasıdır. Artan kan akımı hem kadın, hem de erkekte cinsel hazzı, isteği ve süreyi arttırır. Cinsel fonksiyon bozukluğu olan kadın ve erkeklerde OZON terapi uygulanır. Ozon ile artan kan akımı ve kanda artış gösteren oksijen ile CİNSEL GÜÇ, CİNSEL HAZ artar.

Ozon Tedavisi ve Vajinal Mantar

Kadınlarda özellikle vajinal enfeksiyonlar tedaviye dirençlidir. Sık tekrarlayabilir ve kronikleşebilir. Özellikle bağışıklık sisteminin baskılandığı, uzun süre antibiyotik kullanıldığı durumlarda vajinal enfeksiyonlar ile sık karşılaşılır. Kötü koku, akıntı ve kaşıntı ile seyreden vajinal enfeksiyonlar çoğunlukla tedavi sonrası tekrarlar. Bu nedenle tedavide bağışıklık sistemini güçlendirmek, vajinal florayı ve vajinanın asit baz dengesini korumak oldukça etkili olacaktır. Bu amaçla vajinal ozon gazı kullanımı oldukça yararlıdır. Ayrıca vajinal ozonlu su ile yıkamada yapılabilir. Çoğunlukla tedaviye ek olarak kullanılmakta, bu şekilde enfeksiyonun kronikleşmesinide önlemektir.

Ozonterapinin Rahim ve Yumurtalık Enfeksiyonlarında Etkisi

İltihabın rahim, yumurtalık ve tüpleri etkilemesi pelvik inflamatuar hastalık olarak tanımlanır. Enfeksiyona bağlıdır. Tedavi edilmeyen kadınlarda tüplerde tıkanıklık, rahimde yapışıklık dolayısıyla dış gebelik ve kısırlığa yol açabilir.. Ozon terapinin enfeksiyon etkenlerini yok edici etkisinden yararlanılarak hastamızda kullanılabilir.Rahim ve yumurtalıklarda enfeksiyon durumunda antibiyotik tedavisi mutlak gereklidir. Ozon terapinin burada kullanılma nedenleri; bağışıklığı güçlendirmek, kan akımını arttırmak, enfeksiyonların yok edilmesine yardımcı etkisinden dolayıdır.

Ozon tedavisi alan kadınlarda pelvik enfeksiyonun daha çabuk düzeldiği görülmüştür.

Ozon Terapi ve Virüs Enfeksiyonları

Kadın doğum polikliniğinde çoğunlukla çarezis kaldığımız hastalıklara neden olan etkenler arasında virüsler yer alır.

Bizler tedavide çoğunlukla virüsün oluşturduğu sonuçları tedavi edebiliriz. Ancak virüsleri vücuttan atamayız. Sık karşılaşılan, taşıyıcılığı yüksek olan bu virüsleri kısaca inceleyelim:

1-HSV (UÇUK VİRÜSÜ), HERPES VİRÜSÜ: Hem genital bölgede hemde ağız içinde ağrılı lezyonlar oluşturur.Başlangıçta su dolu kabarcıklar ile başlangıç gösteren lezyonlar ileri aşamada iltihaplı yaralara dönüşebilir. İnsandan insana deri temasıyla bulaşır. Ve ömür boyu vücutta taşınabilir.

2-HPV(HUMAN PAPİLLOMA VİRÜS): Çok yaygın görülen, çoğunlukla cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Cinsel aktif bireylerin %50si hayatlarının bir döneminde HPV ile enfekte olmuşlardır. Avrupa da çocukluk dönemi aşıları kapsamında olan HPV aşısı, ülkemizde sağlık bakanlığı kapsamında olmadığı için HPV enfeksiyonu ile sık olarak karşılaşmaktayız. Genital siğil, rahim ağzı yarası ve rahim ağzı kanserine yol açan bu virüsün de tedavisi bulunmamaktadır. Bizler tedavide virüsün oluşturduğu sonuçları iyileştirmekteyiz. Virüsü yok etmenin tek yolu ise bağışıklığımızı güçlendirmektir.

3-POX VİRÜS (MOLLOSCUM CONTAGİOSUM: Yakın temas ve cinsel yol ile bulaşır. Ciltte pembe veya ten rengi hafif kabarık lezyonlara yol açar. Ağrısızdır. Koter, lazer veya lezyonun çıkarılması ile tedavisi mümkündür.

Ozonun virüsleri yok edici etkisi vardır. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi kullanılarak viral enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilir. Bu şekilde virüs vücuttan atılabilir, bağışıklık sistemini güçlenir, genital siğillerin çıkması, tekrarlaması engellenebilir.

Bu virüsler yakın temas ve özellikle cinsel yol ile bulaşır. Virüsün yok edilmesi için güçlü bir bağışıklık sisteminin olması gereklidir.

Virüs ile karşılaşıldığında 3 ayrı sonucu olabilir. Klinik olarak hastalık ortaya çıkabilir veya taşıyıcı olup virüs ile yaşayabilir. Vücutta virüs sessizce bekler ve bağışıklık sisteminin zayıflaması ile hastalık ortaya çıkar. Virüsler kadın genital sisteminde uçuk, siğil, rahim ağzı yarası gibi sorunlara yol açabilir. HPV virüsünün bazı tipleri kadınlarda rahim ağzı kanserine yol açabilir.

Bazı hastalarımızda ise virüse karşı savaşı kazanır ve güçlü antikorlar oluşturur.

Ozon terapi bağışıklık sistemini güçlendirdiği için virüslere karşı savaşta kadının bedeni destekler.

Fibromiyalji Ve Ozon

Yaygın kas ağrısı, uyku bozukluğu, yorgunluk, mizaç ve hafıza gibi bilişsel işlevlerde sorunlar ile karşılaşılabilir.

Ozon terapi özellikle otoimmün hastalıklarda kullanılmaktadır. Otoimmün hastalıklar; bağışıklık sisteminin bireyin kendi hücrelerine saldırmasıdır. Bağışıklık sisteminin kişinin kendi hücrelerine saldırması ve etkilenen dokularda iltihabı olaylar ve akebinde hastalık tablosu ortaya çıkar. Sıklığı giderek artan bu hastalıkların nedenleri bilinmemekte. Çevresel uyaranlar, stres ve genetik nedenlerin etkisi olduğu düşünülmekte. Otoimmün hastalıklar kişinin yaşam kalitesini belirgin olarak azaltmaktadır. Tedavide bağışıklık sistemini baskılamak için kortizon hatta düşük doz kemoterapik ilaçlar kulanılmaktadır.

Vücudun bağışıklık sisteminin doğru çalışmasına ozon tedavisi katkı sağlar. Romatizmal hastalıklar, dolaşım bozuklukları, fibromiyalji, migren tedavisinde hatta kanser hastalarında destek amaçlı kullanılmaktadır. Otoimmün hastalıklarda klasik tıpta kullanılan birçok ilaç, bağışıklık sistemini yüksek oranda baskılamakta, vücudu birçok enfeksiyona açık hale getirir. Ozon tedavisinde ise fark bağışıklık sisteminin tamamen baskılanması değil, düzenlenmesi ve doğru çalışmasıdır. Bütüncül tedavi yaklaşımı ile hastalıkların tedavisi gerçekleşmiş olur.

Kronik Kas Yorgunlukları

Ozon terapinin, kas ve iskelet sisteminin belirgin ve pozitif iyileştirici etkisi vardır. Ödemi dolayısıyla, ağrı hissini azaltmakta. Ağrı duyma hissini arttıran sitokin ve prostoglandin salınımını azaltır. Serbest oksijen radikallerini azaltır. Bu şekilde ozon terapisi ile iltihabi hücreler azaltmaktadır. Ozon terapi ile kan dolaşımı artar, dokulara ulaşan oksijen miktarı artar. Bu şekilde hasarlı hücre ve dokuların iyileşmesini hızlandırır. Ozon terapisi ile kronik kas ağrılarında tedavi amaçlı kullanılır.

Antioksidan Tedavide Ozonun Etkisi

Neden yaşlanırız? Yaşlanma ile birlikte, kan dolaşımı dolayısıyla hücre yenilenmesi azalır. Oksijensiz kalan ve beslenemeyen hücreler ilerleyen dönemde canlılığını kaybeder ve bu durum özellikle cilt dokusunda kırışıklık gibi şikayetlere yol açar. Ozon tedavisinin kan dolaşımı ve hücre yenilenmesi üzerinde oldukça pozitif etkileri mevcuttur. Ozon tedavisi ile vücudun dolaşım sistemi desteklenir, kılcal damarların kan yoğunluğu artırılır, vücudun tüm hücreleri oksijenden zengin kan ile beslenir ve bu hücrelerin canlılığı korunmuş olur.

Hücresel sağlığı koruyarak yaşlanmayı geciktiren ozon tedavisi aynı zamanda hasarlı hücreleri onarır ve canlılığını yitirmiş olanları deriden uzaklaştırarak yeni hücre oluşumunu destekler. Bu sayede anti aging etkisinin yanı sıra hücresel düzeyde gençleştirici etkisinden de söz etmek mümkündür.

antiaging ne demek, nasıl olu? ozonun katkısı var mıdır?

Yaşlanmayı engellemek, yeniden canlanma ve sağlıklı yaş alma amacıyla kullanılır. Ozon terapiye başvuran danışanlarımız, çoğunlukla bedenine ve ruhuna önem veren, bilinç düzeyi yüksek, sağlıklı yaş almak isteyen bireylerdir. Danışan ve tedavi alan hastalarımızın çoğu kronik bir hastalığı olmayan tamamen sağlıklı bireylerdir. Çoğunlukla tedavi alma amaçları, yaşlanmayı geciktirmek, enerji ve konsantrasyonlarını arttırabilmektir. Özellikle salgın hastalıklarla sınandığımız son yıllarda ise, enfeksiyonlardan korunma amacıyla başvuran birçok hastamız mevcuttur.

Kronik yorgunlukda hem ruhsal hem de bedensel yoğun çalışan bireylerde; fiziksel ve ruhsal iyilik haline yardım eder. Sporcular yasal doping olarak adlandırı. Birey hem zihinsel hemde bedensel yorgunluğu daha az hisseder.

Güçlü bir bağışıklık sistemi bizi; enfeksiyonlardan, kronik hastalıklardan ve kanserden korur. Bedeninize zarar varan serbest radikaller, kimyasal ve toksik maddelere karşı vücut korunmuş olur. Dolaşım bozukluğu ile ilgili problemler çözülmüş olur.

Sağlığımızı kaybetmemizin, hasta olmamızın birçok nedeni vardır. Bedenimize ne kadar özen gösterirsek o kadar geç yaşlanır, sağlıkla yaş alırız.

Özellikle DNA mızı bozan toksinlerin bedenimizde kalması, vücuttan uzaklaştırılmaması ciddi sorunlara ve önemli hastalıklara yol açar. Bu toksinler cildimizi bozar, kronik yorgunluk, kas ağrılarına neden olabilir. Uzun süre toksin uyarısı DNA yapısını dahi bozabilir.
Sağlıklı yaş alma ve genç kalabilme amacıyla kullanılan yöntemler arasında birçok yöntem kullanılmıştır. Bunlar arasında ozon terapi uzun yıllardır yer almıştır. Anti-aging; yaşlanmayı yavaşlatmak ve sağlıklı yaşlanmayı sağlar. Ozon terapi antiaginde oldukça etkilidir.
Ozon terapi ile dokulara daha fazla oksijen ulaşır, dokunun beslenmesi artar, bağışıklık sistemi çalışması düzenlenir. Antioksidanları ve serbest radikallere karşı savaşır.
Ozon terapi yaşlanmayı önleyici etkilerin yanı sıra fiziksel dayanıklılığı ve yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırır.
Cildin kendisini yenilemesini sağlar.

Ozon Kullanım Alanları

VİRÜSLERE KARŞI OZON TERAPİSİ: Virüsler nedeniyle gelişen solunum yolu enfeksiyonlarında asıl güç bağışıklık sistemimizdir. Ozon terapi tüm mikroplara karşı savunma sistemimizi güçlendirir.

Ozon özellikle zarflı virüsleri tahrip eder. Her virüsün yapısından kaynaklanan farktan dolayı ozona hassasiyeti farklıdır. Zarflı virüsler ozon terapiye daha hassasdır. Virüslerin zarfları yağdan oluştuğu için ozon molekülü ile bu virüsler parçalanabilmektedir. Toplumda grip olarak bilinen influenza virüsüde dış kısmında zarf olduğundan ozona en hassas virus grubundadır.

Ozon hem virüse direk etki göstermesi, hem de vücutta virüsü harap edecek maddeler oluşturması nedeniyle virüs sayısını ve etkisini azaltmış olur..

Ozon terapi ; sıklıkla kanın ozonlanması ile uygulanmaktadır. Tedaviye ozon aşısı eklenmesi ile, tedavinin etkinliği artar...

Ozon tedavinin kilo vermede etkisi: Ozonterapi metabolizmayı hızlandır, yağ yıkılımı artar, kilo vermeye yardımcı olabileceği öne sürülen bir yöntemdir. Hızlı metabolizma sayesinde yağ yakımı artar. Cilt altında mevcut yağ asitleri ile etkileşen ozon selülit tedavisinde etkilidir. Selülit tedavisinde etkisini, cilt altında biriken yağ asitleriyle etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasına yardımcı olur. Selülitte önemli bir problem olan oksijen eksikliğini giderdiği, kan akımını arttırdığı ve yağ yıkımını normale dönmesini sağlar.

Bazı çalışmalarda kan şekeri ve insülin salgılanma dengesinde etkilidir. Tatlı krizlerini engellemektedir.

Bölgesel zayıflama için Ozon lipoliz: Ozonun metabolizayı hızlandırıcı etkisi yanında, lokal olarak da yağ yıkımı amacıyla kullanılmaktadır Mezoterapi iğneleri ile özellikle cilt altı yağ dokusuna ozon gazı enjekte edilir. Özellikle göbek ve basen gibi yakılması çok zor olan depo yağların biriktiği bölgelerde ozon gazı enjeksiyonu oradaki depo yağların yakılabilir yağ hale gelmesini sağlar. Beraberinde kalori kısıtlanması ve egzersiz ile kilo verme kolaylaşacaktır.Ozon yağ yakımının yanı sıra, hücre yenilenmesi , kollajen doku artışında da etkilidir.. Yağları eriyen bölgelerde sarkma problemi ozonun bu etkilerinden dolayı görülmez.

Kronik yorgunlukda ozon:

Modern yaşamın bir getirisi kronik yorgunluk sendromudur. Özellikle kapalı ortamlarda, klimaların aktif çalıştığı ofislerde oksijen oranı düşüktür. Oksijenin düşük olması kişinin yorgun ve halsiz olmasına neden olur. Plaza hastalığı olarak da bilinen kronik yorgunlukda, danışan yorgun uyandığını, efor kapasitesinin azaldığını ifade eder. Enerji düşüklüğüne, psikolojik durumu ve zihinsel aktivitenin azalmasıda eşlik eder. Ozon tedavisi kronik yorgunlukta oldukça etkindir..

Karaciğer hastalıklarında ozon:

• Karaciğer hücrelerinin fonksiyonlarında yardımcı olarak karbonhidrat, yağ ve şeker seviyesini normalleştirir.
• Karaciğer yağlanmasında destekleyici tedavide oldukça etkindir.

Kas , iskelet sistemi ve romatizmal hastalıklarda ozon:
Kas hastalıklarının bir kısmı ve travmaya bağlı ağrıda, kan dolaşımını düzenlenmekte, sinirlere bası azalmakta, sinr hasarını önlemekte, dolayısıyla ağrıyı engellemektedir . Ozon terapi ile, kaslar daha da güçlü olmakta ve romatizmal hastalıklarda yaşanılan ağrılar azalmaktadır. Genel olarak ozon tedavisinin fizik tedavi veya diğer tedaviler ile beraber tamamlayıcı amaçla kullanılması tavsiye edilmektedir.

• Eklemler ile ilgili harabiyet, iltihaplanma, kireçlenme danışanın yaşam kalitesini azaltmaktadır. Ozon terapi seansları sonrasında bireyin hareket kabiliyeti artmakta, fonksiyon kısıtlılığını önlemektedir..
• Kemikde yapısal sorun oluşturmamış eklem kireçlenmesinde ozon terapi kullanılabilir. Ozon enjeksiyonları ile hem eklem içinde hava yastığı oluşturarak, hem de eklem şişkinliğini azaltarak ağrıyı giderdiği, ayrıca kıkırdak dokusunun yeniden tamir edilmesine yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
• Romatoid artrit, sedef, lupus gibi bağışıklık sistemindeki sorunlara bağlı hastalıklarda ozon terapi uygulanmaktadır. Bu hastalıklara özellikle eklemlerde ve kaslarda ağrıda eşlik eder.

Nörolojik hastalıklarda ozon:

Ozon tedavisi, damar da kan akımını düzenleyici ve arttırıcı etki gösterir.

• Migren ve gerilim tipi baş ağrılarında,
• Dolaşım bozukluklarına bağlı nörolojik hastalıklar, yürüme güçlüğü, baş dönmesi, multipl sikleroz, demans gibi hastalıklarda da destek tedavide ozon kullanılabilir

ALERJİ, ASTIM ve SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARINDA : Bağışıklık sistemi düzenleyici etkisiyle astım , bronşit, zatürre, KOAH gibi hastalıkların tedavisinde ozon kullanılır. Ayrıca enfeksiyonların tedavisinde de yardımcı olarak kullanılır.

DERİ BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULMASI, AÇIK YARA TEDAVİSİ

Yara neden oluşur?

• Cerrahi işlemler sonrasında, doku bütünlüğü tam iyileşmenin olmamasına bağlı olarak bozulabilir.
• Travma sonrasında da iyileşme gerçekleşemeyebilir.
• Dolaşım bozukluğuna bağlı, özellikle diyabette ayak yaraları oluşabilir.

İnsan bedeni, mevcut yaraları kısa sürede iyileştirmek için kan akımını arttırarak, iyileştirici hücrelerin yara bölgesine göç etmesini sağlar. Bu süreç yara iyileşmesi olarak adlandırılır.

Yara iyileşmesinde tüm dokular aynı biyolojik ve biyokimyasal prensipleri takip eder.

Diyabetik ayak:

Kontrolsüz şeker insan bedeninde ciddi sorunlara yol açar. Özellikle ayak ülserleri klinik pratikte sık karşılaştığımız bir sorundur. Yüksek kan şekeri insan vücudunda adeta zehir etkisi yaratır. Kan damarlarının yapısını bozar. Kan akımının bozulması basit travmalara bağlı iyileşmeyen yaralar oluşumuna neden olur. Oluşan yaralar enfeksiyonlara oldukça yatkın olup, kısa sürede ülserli yaralara dönüşebilir.

Diyabetik ayak ülserleri tedavi edilemediği durumda amputasyon son çare olabilir. Klinik pratikte özellikle şeker kontrolünün sağlanamadığı durumlarda diyabetin oluşturduğu yara enfeksiyonuna bağlı hayat kaybı dahi yaşanabilir. Travmaya bağlı olmayan uzun kayıplarının yarıdan fazlası diyabetik ayağa bağlıdır. Kontrolsüz şeker bağışıklık sistemini bozmasından dolayı da, yara alanlarında ciddi enfeksiyonlar oluşabilir.

Diyabetik ayak nedenleri:

1- Damar yapısında bozulma:

Diyabette damarlarda kan akımında belirgin sorun vardır. Ancak sorun çoğunlukla büyük damalardadır. Genellikle diz çukurunun hemen altındaki büyük damarlar etkilenmektedir..

2- Biyokimyasal yapıda değişimler :

Diyabet hastalarında ya pankreasın yeterli insülin salgılamaz yada salgılanan insilüne direnç mevcuttur. Yükseş şeker damar duvarını bozar, akışkanlığı azaltır, bağışıklık sistemini baskılar. Hem damarsal sorunlar nedeniyle oksijen taşınımının bozulması, hemde bağışıklığın yüksek şeker nedeniyle baskılanması enfeksiyonlara yatkınlık yaratır..

3- Yüksek şekerin oluşturduğu sinirlerde hasar: şiddetli ağrıya yol açan bir durumdur. Tedavide öncelikle şeker kontrolü önemlidir.

Ozonla kronik yara tedavisi:

Hem kan yoluyla (major) ozonterapi , hem kas içine (minör) hem de yara olan uzuv ozon torbalama uygulanarak tedavi sürdürülür.

Ozonun yara üzerinde etkileri:

Major terapinin faydaları:

• SOD (Sitokrom Oksidaz Dismutaz)Aktivasyonu.

Bu enzim kronik iltihapta vücudun sagıladığı süperoksit radikallerinin tahrip edici etkisini önler.

TGF-ß ( Transforming Growth faktör beta) ; yara iyileşmesinde etkin olan bir molekül olup, ozon terapi ile düzeyi artar.

• Doku ya giden oksijen artar,
• Şeker hastalarında, şeker metabolizmasını düzenler,
• İmmün sistemi güçlendirir.

Torbalama yönteminin faydaları:

• Bakterilerin çoğalmasının önlenmesi,
• Ozon ile oksijen düzeyi yüksek ortam sağlanmış olur.

Kozmetik Amaçlı Ozonterapi

Zayıflama, cilt yenileme, selülit ve detoks için yapılan uygulamalar kozmetik amaçlı ozonterapi olarak adlandırılır. Ayrıca sauna kabinlerine benzer kabinlerde ozonterapi uygulaması da mevcuttur. Bu kabinlerde uygulanan ozon derinin emilim yeneneği kullanılarak vücuda verilmiş olur. Uygulama sırasında baş dışarıda kalır.

Ozonun Spor Ve Enerji Sistemine Katkıları

Spor alanında OZON uygulama oldukça yaygındır. Sporcuların tabiri ile yasal doping de denilmektedir. Ozon terapi ile fiziksel aktivite ve vücut direncinin artışı sağlanmış olur.

Ozon terapinin kan hücrelerinde etkisi, kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıma ve hücrelere bırakılma etkinliğinin arttırılması ile gerçekleşir. Bu durum kişinin efor yapma kapasitesini arttırır. Hem kaslar hem organlara giden kan oksijen miktarı artmış olur. Bu şekilde vücutta dokulara ve hücrelere ulaşan oksijen miktarı artar. Kan oksijen düzeyinin artışı bazı çalışmalarda kişinin hem ruhsal hem fizyolojik olarak iyilik halini arttırdığı gösterilmiştir. Ayrıca ozon ile temas eden hücrelerin salgıladığı bazı maddeler kişide ağrı hissini azaltmıştır.

Kanda dolaşan ve enfeksiyonlarda görevli akyuvarlar (beyaz kan hücreleri) ve bağışıklık sistemi hücrelerinin uyarılmasında oldukça önemlidir. Otoimmün hastalıkların önemli bir nedeni; bağışıklık sisteminin normalden fazla uyarıldığı durumlarda, ozon bu hüreleri baskılayarak tedaviye yardımcı olur.

Yani ozon sadece enfeksiyonlar değil aynı zamanda otoimmün hastalıkların tedavisinde de yararlıdır.

Ozon Tedavisi ve Cildimiz

Ozon terapi tedavisine gelen birçok hastamız, artan kan oksijen düzeyine bağlı olarak hücrelere ulaşan oksijen miktarı artmıştır. Ozon tedavisi aynı zamanda kolajen yapımını uyarmakta ve hyaluronik asit yapımını sağlamaktadır. Artan oksijen cildin yenilenmesinde, nemliliğinin artmasında oldukça etkilidir. Ozon tedavisi genç kalmak yada sağlıklı yaş almamıza yardım eder.

Ozon Tedavisi ve Saç Dökülmesi

Saç dökülmesine yönelik yapılan tedavilerde amaç saçlı derinin kan akımını arttırmaktır. Artan kan akımı ile dokunun oksijenlemede artmış olur. Saç köklerinin oksijenlenmesindeki artış, kıl gelişimini arttırmaktadır. Saç dökülmesi azalır. Hem kadın hem de erkekler, ciltlerindeki ve saçlarındaki değişimi fark ederler. Ozon terapi kozmetik amaçla yapılmasa dahi, saç ve ciltteki değişiklikler hissedilir. Değişikliklerin hissedilebilmesi ortalama 6-7. Seansdan sonra olur.

Ozon ve Ağrı Tedavisi

Ozonun iltihabi hücreleri azaltması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, otoimmün hastalıklarda ise bağışıklık sistemini baskılayabilir. Tedaviye yardımcı olabildiği gibi ana tedavidede etkinliği vardır. Modern yaşamın hastalığı olan migren, fibromiyalji, mide ülseri, romotizmal ağrılarda ozon terapiden faydalanılır.

Özellikle bel ağrısı, boyun ağrısı, diz ağrısı, kalça ağrısı, omuz ağrısı, fibromiyalji, migren, eklem romatizmaları, mide ülseri ve kanserden kaynaklanan ağrılar ozon terapi ile giderilebilir.

Ozon Tedavi ve Regl Dönemi

Adet döneminde, zorunlu olmadığ sürece operasyonlardan uzak kalırız. Yine ozon tedavi adet döneminde yapmak istemeyiz. Ozonun kan sulandırıcı etkisi nedeniylede adet kanama miktarını ve süresini arttırabilir.

Ozon Tedavi ve Ağrı

Ozon tedavisi kronik ağrılarda oldukça etkili ve başarılıdır. Uygulama sırasında ve sonrasında ağrı hissedilmez.

Ozon Terapisi Baş Ağrısı

Ozon terapi özellikle migren tedavisinde etkin bir şekilde kullanılmaktadı

Mezoterapide ozon: Ciltteki kırışıklıklar, leke tedavisi, yara izi, selülit teadvisinde, sorunlu bölgeye ince iğnelerle ozon molekülü enjekte edilir.

Ozon Tedavisi Uygulanmayan Durumlar

Çoğunlukla birçok hasta grubunda rahatlıkla kullanılan ozon terapinin uygulanamayacağı durumları şu şekilde sıralayabiliriz.

• Favizim ; (G6PDHG) Glukoz-6-Fosfat dehidrogenaz olarak isimlendirilen enzim eksikliğidir. Hastamıza ilk sorumuz baklayı tüketirken alerjik bir reaksiyon ile karşılaşıp, karşılaşılmadığının öğrenilmesidir.
• Troid krizi ve troid hormonununfazla çalıştığı durumlar,
• Gebelik ve laktasyonda
• Kan hastalıkları, kanama bozuklukları, kan kanseri,
• Akut aşamada kalp krizi ve beyin kanamalarında(ilk 21 günde)
• Kontrolsüz kalp hastalıklarında

Ozon tedavi programına alınan hastalara, çoğunlukla haftada 2 veya 3 seans şeklinde uygulama yapılır. Ortalama 8-10 seanslık kürler şeklinde tedavi planlanır. Kronik hastalıklarda daha uzun tedavi protokolleri uygulanırken, sağlıklı bireylerde sağlıklı yaş alma adına daha kısa seanslar uygulanabilmektedir.Bu durumda seans ve kür sayısı daha kısa olmaktadır.Vücutta istenilen yararlı etkinin sağlanmasının ardından idame dozlarına geçilir. Çoğunlukla idame dozlar aylık uygulanılır.

Ozon Tedavisi Ücretleri

Ozon tedavisi sağlık sigortaları tarafından karşılanmaz. Tedavi ücretinin tamamı hasta tarafından karşılanır.

Ozon tedavi fiyatlarını belirleyen faktör ozonun verilme nedenidir. Genellikle ilk muayenede, ozon tedavisinin seans sayısı ve verilme şekli belirlenir. Çoğunlukla 8-10 seans içeren tedavi paketleri mevcuttur. Tedavi yanıtına göre seanslar planlanır.

Ozon terapi FDA tarafından onaylanmasada, bakanlığımızca eğitimi verilen ve GETAT adı altında toplanan önemli ve etkin bir tedavidir

Ozon tedavi yöntemleri ve fiyatları hakkında bilgi almak 05524670012/ 02166881088 den bize ulaşabilir, Ataşehir de bulunan kliniğimize gelebilirsiniz.