Kadının, doğum sonrasında en büyük şikayeti vajinal gevşeklik olmuştur. Vajinal gevşeklik çoğunlukla doğumdan aylar veya birkaç yıl sonra kadının jinekoloğa başvuru nedenleri arasındadır. Ancak kadının şikayetini tanımlama şekli vajinal gevşeklik olmamıştır. Birçok kadın vajinadan ses gelmesi, kavrama yeteneğinin azalması, cinsel hazzın alınamadığı gibi ifadeler kullanmıştır.
Vajinal Gevşeklik Nedir?
Vajinanın doğumda genişlemesi, doğumdan sonra büzülüp orijinal boyutuna ve şekline ulaşması yapısındaki kollajenden kaynaklanır. Ancak vajinanın esnekliği, kasılma ve kavrama özelliği doğum sonrasında azalabilir. Yenidoğan doğum kanalından geçerken vajina dokusuna zarar verebilir, vajina esnekliğini kaybedebilir. Bu şikayet kadınların yaklaşık %20’sinde ve doğumdan yaklaşık 3 ay sonra farkedilmektedir. Bazı kadınlarda ise şikayet 6 ay ve daha uzun sürebilmektedir. Doğum sayısı arttıkça ve doğum sırasında vakum, forseps kullanımı belirtiler ve şikayetlerin artmasına neden olmuştur. Kadın çoğunlukla vajinal bölgede ağrı, rahatsızlık ve gevşeklik hisseder. Bazı kadınlarda ise idrar tutamama, istemsiz gaz kaçırma ve dışkı kontrolü yapamama gibi şikayetlerde eklenebilir. Bu kadınlar sorgulandığında çoğunlukla cinsel ilişki sırasında hem kadında hem partnerinde cinsel hazzın azaldığı ve kadının seksden uzaklaştığı görülmüştür. Kadın çoğunlukla partneri tarafından beğenilmediğini düşünerek seks yapmak istemez.
Bazı kadınlarda ise vajinal gevşekliğe pelvik organlarda sarkmada eşlik etmektedir. Mesanede, rahimde ve kalın bağırsağın son kısmında sarkma da muayene sırasında tespit edilebilir. Pelvik organlarda sarkma bulguları olan kadında en önemli şikayet vajinal dolgunluk hissi, kabızlık, idrar kaçırma ve vajinada ele gelen kitledir.
İlgili içerik: Vajina Daraltma
Vajinal Gevşeme Tedavisi Mümkündür
Tedavi almak her kadının hakkıdır. Ancak büyük bir çelişkidir ki sağlık sigortaları bu tedavi yöntemleri estetik bir operasyon olarak sınıflamakta ve tedavi masraflarını ülkemizde karşılamamaktadır.
Doğum Sonrasında Vajinal Yenileme Programı
Amaç: Vajinanın normal şekil, esneklik ve büyüklüğüne ulaştırmaktadır.
Hedef Kitle: Kadının yaşam kalitesi bozulmadan, şikayetler ilerlemeden, kadının hem kendine güvenini yitirmeden ve seksden uzaklaşmadan tanı ve tedavisidir. Çoğunlukla doğum sonrası her kadın jinekolog kontrollerini yaptırmalıdır. Bu kontroller sırasında jinekolog kadının tam bir fizik muayenesini yapmalı, cinsel hayatı, idrar kaçırma, kabızlık, dışkı ve gaz kaçırma şikayetlerinin varlığı sorgulanmalıdır.
Vajinal Yenileme Nasıl Yapılır?
Tedavi trotokolünü 3 temel bileşen belirler:
- Komponent: Pelvik taban kaslarının, bağlarının hem fizik muayene, hem de ultrasonografi cihazı ile değerlendirilmelidir.
- Komponent: Pelvik taban kaslarını güçlendirecek Kegel egzersizleri kadına öğretilmelidir.
- Komponent: Vajinal sıkılaşmayı, vajinal kollajen üretimini arttıracak ve vajina cildini yenileyecek lazer, uygulanıcak yaklaşımlardır. Lazer sonrası ilk uygulama ardından kadınların çoğu vajinal kavrama yeteneklerinin arttığını ifade etmiştir.. Aynı zamanda vulva yani dış genital bölgeye uygulanan lazer hem cildi yenilemiş, hem parlaklığını arttırmış hem de cilt rengini açmıştır.
Tedavi Programına Ne Zaman Başlanmalıdır?
Doğumdan 3 ay sonra mutlaka her kadın kontrole çağrılmalıdır. Çoğunlukla bu süre içinde gebeliğin ve doğumun oluşturduğu değişiklikler geriler. Vajina normal yapısına döner. Jinekolojik muayene de vajinal gevşeklik bulgularının varlığı araştırılmalı, vajina ve pelvik kasları değerlendirilmelidir. Doğuma bağlı vajinal yaralanma ve vajinal gevşeklik mevcudiyetinde de 3 temel bileşenli tedavi protokolü uygulanmalıdır. Tahmini tedavi süresi 4-5 hafta sürmektedir. Özellikle anestezi ve ameliyat gerekmeden vajinal gençleşme ve sıkılaşmaya yol açan lazer uygulamaları ile oldukça başarılı sonuçlar almaktayız.
Vajinal Lazer Sonrası
İlk 24 saat içinde ciltte kızarıklık mevcut olabilir. Kadın yaşamına kaldığı yerden devam eder. Vajina lazer sonrası istirahat gerekmez. Tedaviye ilaç eklenmez.
Vajinal laksite yani gevşeklik şikayeti son yıllarda daha da artmakta olup, 2019-2023 yılları arasında tedavi arayışının daha da artacağı düşünülmektedir. Lazere olan ilginin artmasının önemli bir nedeni ise maliyetin daha düşük olması, anestezi gerekmemesi, iş gücü kaybına yol açmamasıdır.
